top of page

Guatr tedavisinde ameliyatsız yöntemler

Guatr, boynumuzda bulunan tiroid bezinin büyümesi anlamına gelir. Bu büyüme bezin tümünde yaygın bir büyüme şeklinde (basit guatr) olabildiği gibi tiroid bezi içinde tek ya da çok sayıda nodüllerin büyümesi şeklinde (nodüler guatr) da olabilir.

Guatr çeşitleri nelerdir?

Guatr nasıl ameliyat edilir, Guatr nasıl tedai edilir, guatr nedir, nodüler guatr

Basit guatr, iyot eksikliğine ya da tiroid bezinin otoimmün hastalıklarına (Hashimoto gibi) bağlı olabilir. İyot eksikliğinde kanda yeterli iyot olmadığından tiroid hormonu az üretilir. Otoimmün hastalıklarda ise vücut tiroid bezine karşı antikor geliştirdiğinden hormon üretimi azalmıştır. Her iki durumda da vücut, daha fazla hormon üretmek için, hipofiz bezinden salgılanan tiroid uyarıcı hormon (TSH) üretimini artırır ve tiroid bezini büyütür.

Nodüler guatr da ise büyüyen tiroid bezi değil içindeki nodüllerdir. Bu nodüller tek ya da daha fazla olabilirler, kistik (sıvı içeren) ya da solid (katı doku içeren) olabilirler ve hormonal açıdan da sıcak, soğuk ya da ılık olabilirler. Sıcak nodüller çok fazla tiroid hormonu üretirler, bu yüzden de sintigrafide aktif görülürler. Soğuk nodüller hormon üretmezler ve sintigrafide görülmezler. Ilık nodüller ise normal tiroid dokusu kadar hormon üretirler ve sintigrafide orta derecede aktiftirler.

Nodüler guatr, çok sayıda nodülden oluşuyorsa "multinodüler guatr" (MNG) olarak adlandırılır. MNG, tiroidde en sık görülen hastalıklardan birisidir. MNG de, tiroid bezi büyümüştür ve içerisinde çok sayıda ve değişik büyüklükte nodüller mevcuttur. Büyük boyutlara ulaşabilen bu nodüller bazen göğüs boşluğuna inebilir ve soluk borusunu sıkıştırarak hastada ciddi nefes darlığına neden olabilir. "Plonjon" guatr olarak adlandırılan bu guatr tipinde, kitlelerin ses tellerini sıkıştırmasına bağlı ses kısıklığı, yemek borusunu sıkıştırmasına bağlı yutma güçlüğü ve sempatik sinir basısı nedeniyle üst göz kapağı felci (Horner sendromu) da görülebilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Multinodüler guatr (MNG) ve kanser 

MNG hastalarına genellikle, nodüllerin içinde kanser olabileceği ve bu nedenle mutlaka ameliyat olmaları gerektiği söylenir. Yapılan bazı çalışmalarda, ameliyat olan MNG hastalarının ortalama %8-10 unda minik kanser odakları olduğu gösterilmiştir. Ancak:

  • MNG hastalarında gösterilen bu minik odakların hepsi tiroidin en iyi huylu kanseri olan papiller kanserdir (papiller mikrokarsinom). Son derece yavaş seyirli olan bu kanserlerin tedavi gerektirip gerektirmediği bile tartışmalıdır.

  • Bazı çalışmalarda, tiroid hastalığı dışı nedenlerle ölen insanlarda, tiroid bezi otopsi sırasında incelenmiş ve benzer oranlarda kanser odakları saptanmıştır. Bu da, MNG hastalarında minik kanser odaklarının normal bireylerle benzer sıklıkta olduğunu göstermektedir.

  • Ünlü "Framingham" çalışmasında, 218 nodülden oluşan çok sayıda MNG hastası 15 yıl boyunca izlenmiş ve hiçbir hastada tiroid kanseri gelişimi görülmemiştir.

Sonuç olarak, MNG hastalarında kanser oluşma riski normal bireylerden çok farklı görünmemektedir. Cerrahi operasyon MNG da önemli bir tedavi seçeneğidir, ancak sadece kanser riski nedeniyle hastalara operasyon önerilmesi bilimsel bir yaklaşım değildir.

Guatr nasıl tedavi edilmelidir?

Basit guatrda tedavi eksik olanı yerine koymaktır. İyot eksikliği varsa iyot verilir, otoimmün hastalık varsa da sentetik tiroid hormonu verilir. Böylece kandaki tiroid hormon seviyesi yükselir, vücudun da TSH salgısını artırmasına ve tiroid bezini büyütmesine gerek kalmaz.

Nodüler guatrda ise, nodüller az sayıda ise öncelikle nodüllerin kanser olma ihtimali araştırılmalıdır. Bunun için, ultrason yapılarak varsa nodüllerin sayısı, yapısı, büyüklüğü ve yerleşimi belirlenir. Hastada hipertiroidi varsa, sintigrafi yapılarak nodüllerin hormonal aktivitesi (sıcak, soğuk, ılık gibi) ortaya konur. Genel olarak, büyük, siyah renkli, solid yapıda, düzensiz kenarlı, cilde dik yerleşimli ve kireçlenme alanları içeren nodüllerin kanser olma olasılığı daha yüksektir. Yapılan biyopsilerde nodüller iyi huylu çıkarsa, takip ya da perkütan ablasyon uygulanabilir. Genel olarak nodül küçükse, büyümüyorsa ve hastanın bir şikayeti yoksa takip yeterlidir. Büyük, büyüyen veya şikayet yaratan nodüllerde cerrahi uygulanabilir, ancak bu tür hastalarda perkütan ablasyon veya embolizasyon yöntemleri çok daha avantajlıdır.

Video: Embolizasyon nasıl bir tedavidir?

Multinodüler guatr da klasik tedaviler

MNG da klasik tedavi yöntemleri ilaç tedavisi, cerrahi ve radyoaktif iyottur.

İlaç tedavisinde hastaya ağızdan T4 yani tiroid hormonu verilir ve tiroid büyümesinin azalması, durması ve hatta bir miktar küçülmesi beklenir. Ancak ilaç tedavisi hastaların sadece üçte birinde etkili olur ve küçülme olsa da az miktardadır. Ayrıca, dışarıdan verilen tiroid hormonu hastada subklinik hipertiroidiye ve buna bağlı olarak bazı kalp rahatsızlıklarına neden olabilir. Ayrıca, ömür boyu kullanıldığında kemik erimesi (osteoporoz) yapabilir. Osteoporoz, özellikle menapozdan sonra zaten kemikleri zayıflayan kadınlarda omurga çökmesi ve kırıklar gibi ciddi sıkıntılara neden olabilir. Bu nedenlerden dolayı MNG hastalarında tek başına ilaç tedavisi iyi bir seçenek olarak kabul edilmemektedir.

Radyoaktif iyot tedavisi MNG da etkili ve uygulaması kolay bir yöntemdir. Yapılan çalışmalarda, radyoaktif iyot tedavisinden sonra guatr hacminde 1-2 yıl içinde %15-60 arasında küçülme olabildiğini göstermiştir. Ancak, bu tedaviden sonra genellikle hipotiroidi geliştiğinden, ömür boyu ilaç kullanmak gerekir, ve hasta yukarıda belirtilen kalp rahatsızlıkları ve osteoporoz gibi yan etkilere maruz kalır. Ayrıca, MNG hastalarında normalden çok daha yüksek bir radyasyon dozu vermek gerekir ve bu da ileride kanser olma riskini artırabilir.

 

MNG da sık uygulanan tedavilerden birisi de cerrahi operasyondur. Cerrahi tedavi, MNG problemini ortadan kaldırabilen başarılı bir tedavidir. Ancak genel anestezi, hastanede yatış gerektiren, boyunda geniş iz bırakan ve ses kısıklığı, hipoparatiroidi gibi riskleri de olan bir operasyondur. Ayrıca, tiroid bezi tamamen alındığından hastanın ömür boyu tiroid hormonu kullanması gerekir ve bu da yukarıda bahsettiğimiz yan etkilere yol açabilir. 

Görüldüğü gibi, guatr tedavisinde kullanılan klasik tedavi yöntemlerinin her birinin kendine özgü bazı dezavantajları ve yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle, guatr hastalarında bu yan etkileri taşımayan yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Video: Guatrda lazer ablasyon tedavisi

Video: Guatr da embolizasyon tedavisi

Multinodüler guatr da ameliyatsız yeni tedavi yöntemleri

MNG hastalarında son yıllarda perkütan ablasyon ve embolizasyon yöntemleri gittikçe daha fazla uygulanmaktadır. Perkütan ablasyonda, boyundan ultrason rehberliğinde özel iğnelerle nodüllerin içine direkt olarak girilir ve nodüller ya ısıyla yakılır ya da alkol ile tahrip edilir. Bu amaçla, lazer, radyofrekans ve mikrodalga gibi dokuyu ısıtan yöntemler ya da alkol enjeksiyonu kullanılabilir. Tahrip olan nodüller gittikçe küçülürler ve nodüllerin oluşturduğu bası etkisine bağlı nefes darlığı, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı gibi yakınmalar azalır ya da kaybolur. 

Guatr da nodüller sayıca az ise ilk seçenek perkütan ablasyondur. Ancak nodüller çok fazla ise, perkütan ablasyon süresi uzar ve çok sayıda iğne kullanmak gerekir. Bu gibi durumlarda embolizasyon çok daha konforlu ve pratik bir işlemdir. Embolizasyon, perkütan ablasyonun zor olduğu çok büyük ve göğüs boşluğuna uzanan nodüllerde de iyi bir alternatiftir. Bu tedavide, kasıktan anjio yöntemiyle girilerek tiroid bezini besleyen atardamarlar minik taneciklerle tıkanır. Deneyimli ellerde oldukça kolay ve emniyetli olan bu tedaviden sonra kanlanması azalan tiroid bezi nodüllerle birlikte küçülür, ancak canlılığını ve fonksiyonunu kaybetmez. İşlem, lokal anestezi altında kasıktan yapılır, boyuna dokunulmaz. hasta 1 gün hastanede gözlendikten sonra evine gidebilir. Ülkemizde az bilinen embolizasyon yönteminin diğer tedavilere göre aşağıdaki avantajları vardır:

  • Cerrahi ve radyoaktif iyot tedavisinin aksine hipotiroidi gelişmez, bu nedenle hasta ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalmaz ve ilaç tedavisinin yan etkilerini yaşamaz.

  • Yüksek radyasyon alımı ve buna bağlı problemler yoktur.

  • Boyunda kesi, hipotiroidi, ses kısıklığı, hipoparatiroidi gibi cerrahiye özgü problemler yaşanmaz

  • Etkili bir tedavidir; işlemden sonra guatr kitlesinde %80-90 arasında ciddi bir küçülme meydana gelir. Küçülme sonucu, guatr basısına bağlı nefes darlığı, yutma güçlüğü ve ses kısıklığı gibi problemler azalır ya da ortadan kalkar.

Video: Embolizasyon işlemini nasıl yapıyoruz?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DANIŞMA FORMU

Dev guatr, göğüs boşluğuna sarkan (plonjon) guatr gibi ameliyatı daha zor olan guatr tipleri embolizasyon (anjio) yöntemiyle damarları tıkanarak tedavi edilebilirler. Damarları kapanan guatr kitleleri ilk 6 ayda hacimsel olarak ortalama %80 civarında küçülürler. Bu küçülme sonra da devam eder. Guatr küçülünce, guatr basısına bağlı gelişen nefes darlığı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı gibi şikayetler azalır ya da ortadan kalkar. 

guatr t.jpg
Dev guatrı olan bir hastamızda, embolizasyon ve 2 seans ablasyon sonrasında guatr ileri derecede küçülmüştür.

Boynunda dışa doğru büyüyen dev guatr sorunu olan 41 yaşındaki erkek hastamızda, önce anjiografi tekniğiyle embolizasyon yapılarak guatr dokusunu besleyen damarlar tıkanıyor. Daha sonra da 2 kez alkol ablasyonu yapılıyor. Bir yıl sonra boyundaki guatr kitlesinin %90 dan fazla küçüldüğü izleniyor. Bu tür hastalarda, guatr daki küçülme sonraki yıllarda da devam etmektedir.

Tebrikler! Mesajınız alındı.

Varsa lütfen ultrason, hormon tahlili ve sintigrafi raporlarınızı
0-850-255 24 23 nolu telefona whats up dan gönderiniz.

Hastalığınızın kısa bir özetini de eklemeyi unutmayınız.

bottom of page